RÂFIZA ADLANDIRMASININ İLK KULLANIMINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

Author:

Year-Number: 2008-1
Yayımlanma Tarihi: null
Language :
Konu :
Number of pages: 31-60
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Râfıza veya Rêvâfız terimi, çok erken bir tarihten itibaren Şia tarihine refakat eden bir adlandırmadır. “Terk etme” anlamıyla, rafaza fiilinden gelen bu adlandırma, böylece, muhalifler tarafından kullanılan “takbih edici” bir lakaptır, fakat daimâ aynı şekilde kullanılmaz. Terimin kökeni tartışma konusudur. İlk İmâmî müellifler bu adlandırmanın, ilk defa Muğire b. Saîd (119/737) tarafından Ca’fer es-Sâdık’ın taraftarlarına kullanıldığını ileri sürdüler, bunun akabinde, onlar, kendilerini Muğire’den ayırdılar. Diğer bir rivâyete göre, görünüşe bakılırsa, terimin kökeni Zeyd b. Ali’nin 122/740 yılında Emevîlere karşı başarısız isyanında ortaya çıktı. Bu rivâyete göre, Zeyd’in kampına katılan bazı Kûfeliler, ona desteklerini Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer’i reddetmesi şartına bağladı, Zeyd kabul etmeyi reddettiğinde onu terk ettiler, bu durum onun yenilmesine sebep oldu. Râfıza terimi farklı olarak Zeyd’in terkedilmişliğini veya ilk iki halifenin reddini yahut her ikisini de hatırlatma maksadıyla söylenir. Muarızlar, Râfızânın Yahudîlik üzerine temellendiğini, Abdullah İbn Sebe’nin Yahudî kökenli oluşuna bağladılar. Yahudîliğin hakiki işareti olan teşbih iddiasını ilk olarak Râfıza’nın, bazı Müslümanlara içine dahil edildiğini ileri sürdüler. Bir rivâyete göre, bu isimlendirme, râvî Şa’bî’ (103/721 or 110/728) ye atfedilen şüpheli ifadelerinde ilk İmâmiyye’ye verildi ve takriben hicrî II. asırda, resmen Zeydî Süleyman b. Cerîr tarafından kullanıldı. Râfıza, aslında alçaltıcı bir terim olarak kasdedilirken, İmâmîler çok geçmeden onu şeref pâyesine çevirdiler. Bu çalışma, Râfıza kökeninin ayrıntılı şekilde incelenmesine bir teşebbüstür.

Keywords

Abstract

The term “Rafıda” or al-Rawâfıd has accompanied the history of Shi’ism from a very early period. Linguistically the name comes from the verb rafada, probably with the meaning “desert”. It is thus an unleasant nickname applied by opponents, and not always applied in the same way. The origin of term is matter of dispute. Early İmâmî heresiographers maintain that the name was first applied to the adherents of Dja’far al-Sâdık by al-Mughîra b. Sa’îd (executed in 119/737), immediately after they had dissociated themselves from him. According to another report, The term Râfıda took place in the abortive uprising of Zayd b. ‘Ali against the Umayyads (in 122/740). According to this report, some Kûfans who had initially joined Zayd’s camp made their continued support conditional on his rejection (rafd) of Abû Bakr and ‘Umar (or of the entire sahâba). When Zayd refused to accede to their demands they deserted him (rafadûhu), thus bringing about his defeat. The term Râfıda is therefore variously said to recall the desertion of Zayd, the rejection of the first two caliphs, or both. Detractors argue that rafd is based on Judaism; they allege that Abd Allah b. Saba’ was of Jewish origin. and claim that Anthropomorphism (tashbih), allegedly a hallmark of Judaism, was firs introduced into Islam by the Râfıda. According to an account, the name is used to refer to the proto-İmâmiyya in statement of dubious authenticity ascribed to the traditionist al-Sha’bî (103/721 or 110/728), when it was reportedly used by (among others) the Zaydî Sulaymân b. Djarîr. While Râfıda was originally intended as a pejorative term, the Imâmis soon turned it into an honorific. This study is an attempt to survey about the origin of Râfıda exhaustively

Keywords