Ermeniler, Osmanlı Devleti’nde yaşayan en kadîm topluluklardan birisidir. Türklerle Ermenilerin sosyo-kültürel münâsebetleri, diğer gayr-ı müslim topluluklara nazaran daha eskidir. Selçukluların kuruluşundan Osmanlı Devleti’nin son yüzyılına kadar bu münâsebetler müspet biçimde sürdürülmüş ancak XIX. yüzyılın başlarından itibaren siyasî bir takım gelişmelerle birlikte bu durum değişmeye başlamıştır. Özellikle III. Selim döneminde Ermeniler arasında yayılmaya başlayan milliyetçilik fikri bu duruma katkı sağlamıştır. Nitekim henüz 1815’te Osmanlı Devleti’nde bir Şark sorunu olduğu resmî şekilde tellaffuz dahi edilmiştir. Çalışmamızda da III. Selim döneminde Ermeniler arasında yayılmaya başlayan milliyetçilik öğretileriyle birlikte, bu öğretilerin Ermeni milletini nasıl etkilediği ve Ermenilerin milletinin de Şark sorunu kapsamına nasıl girdiği ele alınmaktadır. Ayrıca çalışmamızda Rusya gibi dış güçlerin Şark sorunu bağlamında azınlıklara nasıl yaklaştıklarına da kısaca değinilmiştir.
The Armenians are one of the ancient societies who lived in Ottoman Empire. Then the socio-cultural relationships, between Armenian and Turks, are more positive compared to other non-muslim societies. From the Seljuks to last century of Ottomans, these relationships are continued positive. But of the early 19th century, these positive relationships had began to change. Especially, the period of Selim III, nationalist ideas were caused in this case. In 1815, it began talking officially about the East issue. In this paper are discussed that the Armenias were affected or not, If they were affected, how were the Armenians affected, then how they got involved in the East issue? Additionally in our paper mentioned that how did the foreign states like Russia approach the minorities who lived in Ottoman Empire, in the context of the East issue?