Tasavvufî gelenekte ibadetlerin, zâhirî ve bâtınî olmak üzere, iki tür hikmetinden bahsedilebilir. Örneğin, zekatın sosyal hayata bakan neticeleri ve orucun sağlığa katkısı, ibadetlerin zâhirî faydalarındandır. İbadetlerin diğer hikmetleri ise kişiye ahlaken olgunlaşma ve maneviyatını güçlendirme imkanı sunar. Allah’a itaatin mal ile ifadesine önemli bir örneklik teşkil eden kurban ibadeti de sosyal ve ruhî anlamda pek çok faydalar içerir. Mutasavvıflar, ağırlıklı olarak, kurbanın ikinci grup faydaları üzerinde durmuşlar ve ondaki bazı derûnî manalardan bahsetmişlerdir. Onlara göre kurban, yalnızca et paylaşımı değil, Allah’ı anmaktan O’na yakınlık kurmak maksadıyla nefsi öldürmeye (terbiye etmek) varıncaya kadar, pek çok mananın da sembolüdür.
Worships are performed for the satisfaction of Allah and we can mention that thay have two wisdoms (hikmet) as external and inner ones. Social benefits of zakat and contribution of fast to health are from the first group. As for the other, wisdoms of worships they provide maturity their owners ethically. In this context, worships are symbols of some inner meanings as well. Sacrifice has many social and inner benefits too. Sûfîs have focused on the inner benefits of it. Now then on one hand sacrifice provides meat sharing; on the other hand it represents the meaning of commemorate of Allah and establishing closeness to him etc…