Diğer Türk-İslam devletlerinde olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de henüz kuruluş aşamasında dini meselelerin çözümü amacıyla müftüler görevlendirilmiş ve zaman içinde başkentteki baş-müftü “şeyhülislam” olarak anılmaya başlanmıştır. Şeyhülislamlık, büyük ölçüde dini normların egemen olduğu Osmanlı devlet ve toplum hayatında gerek dini ve siyasi alanda, gerekse idari alanda çok önemli fonksiyonlar görmüştür. Bu bağlamda da devlet yönetiminin ve sosyal hayatın en dikkat çekici figürü olmuştur. Ancak 17. yüzyıl ile birlikte ilmiye teşkilatındaki bozulmalar şeyhülislamlık kurumunu da olumsuz etkilemiş; şeyhülislamlar, kuruluş misyonlarının dışına çıkarak ve giderek siyasete müdahil bir konum alarak, kurumun yozlaşmasına zemin hazırlamışlardır. Bu durum onların sık sık azledilmelerine ve hatta katledilmelerine sebep olmuştur. İslam Hukuku devlet başkanına ölüm cezasına hükmetmek yetkisini tanımıştır. Osmanlı padişahları ise örfi tasarruflarına dayanarak bu yetkiyi fazlasıyla kullanmışlar ve çoğu zaman da ulemanın fetvasına başvurmuşlardır. Padişahın siyaseten katle dair pekçok sebebi vardır; özellikle siyasal suçlar bunun içerisine girmektedir. Osmanlı devletinin tek ve mutlak hakimi olan padişahın meşruiyetini sorgulamak ya da onu tahttan indirmeye teşebbüs etmek açık bir siyaseten katl sebebidir. Maktûl şeyhülislamların da bu tür bir girişim sonucu katledildikleri görülecektir. Osmanlı devletinde padişahın emriyle katledilmiş üç şeyhülislam vardır. Bunlardan Ahîzade Hüseyin Efendi (ö. 1634) IV. Murad zamanında katledilmiştir. Bu makalede Ahîzade Hüseyin Efendi'nin hayatı, şahsiyeti, kariyeri, siyasi faaliyetleri ve katledilmesi olayı incelenecektir
As there was in other Turkish-İslamic states for the solution of the religious matters in Ottoman Empire, muftis were employed and gradually the head-mufti who was in the capital city was called as Sheikh al-Islam. The Institutiaon of Sheikh al- Islam has had a very important function for both Ottoman Empire and social life, which are mostly dominated by religious norms; religious and political fields and administrative issues. Also in this context, it has become the most remarkable figure of administration and social life. However, in the 17th century, the detoriation of İlmiye organizatiaon had a negative impact over the ınstitutiaon of Sheikh al-Islam; the Sheikh al-Islams got out of their aim of foundation by intervening in politics, therefore they caused the degeneration of the ınstitution. İslamic Law gave the president the authority to rule the death penalty. The Ottoman sultans used their power highly as based on their savings of customs and applied to the fatwas of the scholars. The sultans had many reasons over the politically slay; this includes especially the political crimes. The attempts of dethrone and to question the legitimacy of the sultan of the Ottoman Empire who is the absolute ruler of the state are the clear causes of 'politically-slay'. It is clear to see that the victim Sheikh al-Islams were killed as a result of such a venture. In the Ottoman Empire, there are three Sheikh al-Islams who were killed with order of the Sultans. Ahizade Hüseyin Efendi was executed in 1634. In this article, the life of Ahîzade Hüseyin Efendi, his personality, his career, his politicaly activities and his murdered were analyzed.